![]() |
Mutlu akşamlaar! :)
Görüşmeyeli nasılsınız bakalım? Beni soracak olursanız, aynı şekilde devam. Eylül ayının son kitabı Son Ada'yı ekim ayının ilk yazısı olarak seçtim ve karşınızdayım. :)
Livaneli'nin merak ettiğim kitaplarından biri olan Son Ada'yı İnkılap yayınlarının yenilenen baskısıyla okuma fırsatı buldum ve hemen yorumumu hazırlayıp geldim. :)
"Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur."
Son Ada, hepimizin yaşamak isteyeceği güzellikteki bir ada hayatının tasviriyle başlıyor. İnsanların birbirinden hiçbir çıkar gözetmeden kurdukları dostluklar, şehir hayatının kaosundan uzak, dilediği gibi hayat süren insanlar ve şahane doğa. Rüya gibi bir hayat deriz ya aynen öyle.
Fakat bu rüya adaya bir insanın gelişiyle kabusa dönüşüyor. Emekliliğini bu güzel adada geçirmek isteyen başkan, eşiyle birlikte adaya taşınıyor ve o günden sonra adada hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. İnsanları yönetmeye alışmış bu kişi, deneyimlerini adada uygulamaya karar verince adanın değişimi başlıyor. Çevre düzenlemesi adı altında başlayan olaylar zinciri adanın güzelim doğasını katlederek akıl almaz sonuçlar doğuruyor.
~~~~
"Hayattan öğrendiğim bir şey var. Her yerde kötülük çok kuvvetli ve zor yeniliyor. İyilik daha zayıf kalıyor."
"Kaygılanma," dedim, "var gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu adada kötülük egemen olamayacak."
~~~~
Ada sakinlerinden birinin anlatımından okuduğumuz bu olaylar siyasetin hayatımızda yarattığı değişiklikleri etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor. Zülfü Livaneli'nin bu kitaptaki anlatımı, okuduğum diğer kitaplarına göre farklı gelse de oldukça etkileyiciydi. Nasıl bir farklılık diyecek olursanız, anlatıcı karakterin eşi dışında kitaptaki hiçbir karakterin ismi yoktu. Adadaki ev numaralarına göre ya da Yazar, Başkan vb şekilde anlatılmıştı. Ayrıca karakterlerin yaşantılarına dair pek detay verilmemişti.
Kitapta yaşanan olayların benzerlerini tarih sayfalarından öğrenip, şahit olduğumuzu göz önünde bulundurursak kurgu değil de hayatın içerisinden bir yansıma gibi aslında.
Özellikle insanların kendi çıkarları uğruna doğayı nasıl mahvettiklerini okurken hem yüreğim sıkıştı, hem de bu cani insanlara göz yumanlara karşı sinirlerime hakim olamadım. Bazı noktalarda bunların gerçekten yaşandığını da düşününce okumaya dayanamadım. Bu durumu sindirebilmek için ara vererek, bir sürece yayarak okumak daha iyi geldi. Ülkemizde yaşanan Gezi parkı olaylarından sonra Livaneli'nin kitaba eklediği alternatif son ise kitaba farklı bir boyut katmıştı.
İnsanlık için ders verir nitelikte, etkileyici bir kitap gerçekten. Bakış açınızı değiştirecek ve farkındalık yaratacak bu kitabı okumanızı çok isterim.
~~~~
"Gidelim buradan!" dedi. "Artık burası da ada değil, bir toplama kampı!"
"Nereye gidebiliriz ki!" dedim."Artık her yer kamp. Hem burada martılar öldürülüyorsa, orada da insan öldürülüyor. Geldiğimiz şehirde bizi daha iyi şartların beklediğini mi sanıyorsun?"
~~~~
Yazarı: Zülfü Livaneli
Yayınevi: İnkılap
Sayfa Sayısı: 168
Baskı Tarihi: 1 Eylül 2020
Goodreads Puanı: 4,26 / 5
:)
YanıtlayınSilİsmen bildiğim ama içeriğini bilmediğim bir kitaptı. Üzücü bir içeriği varmış. Aynı zamanda etkileyici de. Hayatın içinden olayların kurgulaştırılmasını seviyorum. Kitap bana nedense Saramago'nun kitaplarını hatırlattı şimdi. O da karakterlere isim vermez belki ondandır. Bir de kitabın masalsı bir havası var gibi geldi. Kitabı seveceğimi düşünüyorum ama eğer düşündüğüm gibiyse muhtemelen çok severim. Gerçeklerin masalsı bir dille ele alınmasını çarpıcı buluyorum çünkü. Bir varmış bir yokmuşların içinde yaşadığımızı anımsatıyor. Yorumun da çok güzel olmuş. Hem açıklayıcı, hem de okuma isteği uyandırıcı :)
YanıtlayınSilTeşekkür ederim İlkay, böyle düşünmen beni mutlu etti :)
SilSaramago'dan bir kitap okuyabildim ama benzerlik konusunda haklısın öyle bir havası vardı gerçekten.
Masalsı anlatım konusunu hiç düşünmemiştim, şimdi yorumunu okurken farklı bir bakış açısıyla baktım ben de. :))
Kitabı okursan eğer senin yorumunu da okumayı çok isterim. ❤️
Ben de okuyacağım bu kitabı :)
YanıtlayınSilKeyifli okumalar :)
SilSiyasi bakışın yoğunlukta olduğu bir kitap o zaman. Livaneli'nin şarkılarını severim.
YanıtlayınSilSomut olarak ele alınmasa da siyasi eleştiri kitabı diyebilirim.
Silokunacaklar arasında bekliyor ben buğra gülsoyun kitaplarını merak ettim var mı bir yazın?
YanıtlayınSilİlk kitabını yazmıştım linkini bırakıyorum :)
SilBirinci Kıyamet - Buğra Gülsoy
Livaneli kitaplarını seviyorum. Sanırım tek okumadığım kitabı. Listemde benim de..
YanıtlayınSilumarım yakın zamanda bunu da okursunuz :)
SilSounds a great book!
YanıtlayınSilXoxo.
Cores do Vício
thanks Pathy!
Sillivanelinin hemen her kitabını okudum. bunu duymamıştım. konusu ilgimi çekti. yazı da detaylı olmuş, kalemine sağlık :)
YanıtlayınSilteşekkür ederim, umarım bunu da okursun :)
SilAnlatım için teşekkürler😊
YanıtlayınSilrica ederim :)
Silmerak ettiğim bir kitaptı bu biraz hüzünlü konusu varmış böyle beklemiyordum .okuyacağım kısa zamanda
YanıtlayınSilşimdiden keyifli okumalar :)
SilYeni kapağını beğendim, kitabı daha önce okumuştum.
YanıtlayınSilben de yeni baskısından okuma fırsatı buldum :)
Silno conocía esta novela, parece super interesante, gracias
YanıtlayınSilThanks for your comment :)
SilYazarın kitapları gerçekten başarılı
YanıtlayınSilBence de :)
SilO kadar çok okumak istiyordum ki sen yazınca daha çok merak ettim. :)
YanıtlayınSilumarım okuma fırsatın olur abla :)
Silkapağıyla da içeriğiyle de oku beni diyor aklımda olsun :)
YanıtlayınSil